Postmenopozal Kanama ve Önemi
Postmenopozal kanama, son adet dönemi üzerinden en az bir yıl geçtikten sonra meydana gelen kanama olarak tanımlanmaktadır. Bu durumu detaylarıyla açıklayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Mete Ural’a göre, postmenopozal kanama şikayeti olan hastaların dikkatle değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu kanama, rahim kanseri veya kanser öncüsü lezyonların ilk belirtisi olabilir.
Prof. Dr. Ural, postmenopozal kanamanın en yaygın sebeplerinden birinin endometriyal atrofi olduğunu belirtiyor. Östrojen azalması nedeniyle rahim iç duvarının incelmesi ve kırılganlaşması olarak tanımlanan bu durum dışında östrojen hormonu kullanımı, rahim iç duvarından kaynaklanan polip, miyom, endometriyal hiperplazi ve enfeksiyonlar da postmenopozal kanamanın sebepleri arasında yer almaktadır.
‘Jinekolojik Muayene ve Ultrasonografi Şart!’
Prof. Dr. Ural, menopoz sonrası kanama şikayeti olan hastaların izlemesi gereken adımları da açıklıyor. Bu adımlar arasında detaylı bir jinekolojik muayene, ultrasonografi ile rahim iç duvarının ve yumurtalıkların incelenmesi, şüpheli durumlarda rahim iç duvarından biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılması gerekliliği yer almaktadır.
Menopoz sonrası kanamanın asla olağan bir durum olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ural, kanser olasılığını elemek için postmenopozal kanama durumunda tanı yöntemlerinin hızla uygulanması gerektiğini ve erken teşhisin hayat kurtarabileceğini belirtiyor.